PROJENİN AMAÇLARI

1- Pillerin çöpe atıldığında zamanla bozularak bazı tehlikeli ve zararlı maddelerin serbest hale geçerek insan sağlığı ve çevre için tehlike oluşturması.  2- Kullanılmış pillerin çevreye zarar vermemesi için atık pil kutularında toplamak ve geri dönüşüm merkezine gönderilmesini sağlamak 2- Geleceğimiz olan çocuklarımıza çevre bilincini aşılayarak “Duyarlı tüketici” duygusuna sahip bireyler yetiştirmek 3- Çevre ve insan sağlığının korunmasına katkıda bulunarak temiz ve yaşanabilir bir çevreye kavuşmak. 

PROJENİN HEDEFLERİ 

1- Çevre duyarlılığının arttırılmasıyla, öğrencilerimizde çevre bilincini oluşturmak 2-Toplum sağlığı ve su kaynaklarının korunması için 'atık pillerin' ayrı toplanmasının önemini vurgulamak. 3- Kullanılmış pillerin tehlike oluşturmaması için ayrı toplanması konusunda tüm öğrencilerimizin dikkatini çekmek 4-Öğrencilerimiz yapacakları etkinliklerle sosyal sorumluluk üstlenerek topluma katkıda bulunmalarını sağlamak. 5-Öğrencilerimize verilen görevlerle sorumluluk almayı öğretmek. 6- Yapacakları ekip çalışmaları ile iletişim kurma becerilerini arttırabilmek 7-Aldıkları sorumluluklarla görev bilinçlerini geliştirmek 8-Proje ile ilgili olarak okul çalışanları ve öğrencilere bilgilendirme faaliyetleri yapılarak projenin amaç ve öneminin kavranmasını sağlanmak 9-Yapılan çalışmalarla öğrencilerde çevre bilincini konusunda davranış değişikliği kazandırmak ve kazandıkları olumlu davranışları her zaman sergilemelerini sağlamak.

Projede emeği geçen tüm öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının devamını dilerim.

Hamit ULUTAŞ

Okul Müdürü

Sayın Velilerimiz,

Bilim ve sanat merkezlerine öğrenci tanılama ve yerleştirme sürecinde yapılan ön değerlendirme uygulaması öğrenilmiş bilgileri ölçmeye yönelik bir süreç olmadığı için sonucunda başarı veya başarısızlık durumu söz konusu değildir. Bu sürece dâhil olan öğrencilerimizin olumsuz etkilenmemesi için ön değerlendirme aşamasından bireysel değerlendirme aşamasına geçecek öğrencilerin sonuç ekranında ‘Bireysel değerlendirme randevunuz oluşturulacaktır.’ ifadesi, bireysel değerlendirme aşamasına girmeyecek öğrencilerimiz için ise ‘Bireysel değerlendirme randevunuz oluşturulmayacaktır.’ ifadesi yer alacaktır.

2023-2024 eğitim öğretim yılı bilim ve sanat merkezleri öğrenci tanılama ve yerleştirme sürecine aday gösterilen 1, 2 ve 3. sınıf öğrencilerine yönelik ön değerlendirme uygulamaları 10 Şubat-14 Nisan 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Bireysel değerlendirmeye hak kazanan öğrencilerimize motivasyon olsun diye Okul müdürümüz Hamit ULUTAŞ tarafından hediye verilmiştir.

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 104. Yıldönümü ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı´nı büyük bir heyecanla kutluyoruz. Bugünü bayram olarak kutlayan çocuklarımızın sevincini ve coşkusunu paylaşmaktan büyük bir mutluluk duymaktayız. Tarihimizin dönüm noktalarından olan 23 Nisan 1920, ülkemizi işgale teşebbüs edenlerin karşısında, Türk Milletinin vatanına sahip çıkmak gayretiyle Milli İrade´yi hakim kıldığı gündür.

23 Nisan 1920´de, ´Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir´ şiarıyla kurulan Meclisimiz, aziz milletimizin, vatan ve bayrak sevgisinin, bağımsızlığa olan aşkının yanında başka milletlerin bağımsızlık mücadelelerine örnek olmuş, milli iradenin gerçekleştirilmesi yolunda emsal teşkil etmiştir. 23 Nisan demokrasinin, milli iradenin, millet egemenliğinin en bariz göstergesidir. Bu günün Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklarımıza armağan edilmesi, Türkiye´nin geleceği olan çocuklarına, gençlerine olan güvenini, umudunu gösterir.

 Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk başkanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, bize bu vatanı armağan eden tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz. Tüm çocuklarımızın, tüm dünya çocuklarının bayramı kutlu olsun.

Hamit ULUTAŞ 

Okul Müdürü 

 Atatürk´ün Çocuk Sevgisi

Atatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine hangi yaşta olursa olsun "çocuk" diye seslenirdi. Onun sözlüğünde çocuk sevgi demekti. O´nun çocuğu yoktu ama içinde bitip tükenmeyen bir çocuk sevgisi vardı. Bundan dolayı yüreği arada burkulmuş mudur bilmiyorum ama galiba bu ihtimal çok düşük; bütün Türk çocukları onun öz yavruları gibiydi. Atatürk, çocukların riyakârlık bilmeden bütün istek ve arzularını içlerinden geldiği gibi açıklamalarından çok hoşlanırdı. Son yıllarını da çok sevdiği bir çocuklageçirdi. Ülkü, Atatürk´ün çocuk sevgisinin bir simgesi oldu. 

O´nun açık mavi gözleri her yerde çocukları arardı. Çağdaş ve mutlu Türkiye´yi çocuklarda görür veçocuklarda bulurdu. Tüm yurt gezilerinde çocuklara sevgi ile yaklaşır, onlarla uzun uzun konuşurdu. Vedat Demirci´nin anılarından öğrenildiğine göre; Atatürk bir gün çocuk balosuna gider. Ortalıkta bir şaşkınlık havası doğar. Küçük bir oğlan salonun orta yerinde kalır. Bu yavru hayranlıkla bir süre Atatürk´e baktıktan sonra: "Atatürk'üm, seni öpmek istiyorum" der. Ortalığa bir sessizlik dalgası yayılır. Bu derin sessizliği Atatürk´ün sesi bozar "Öyleyse, gel öp" der. Çocuk koşarak Atatürk´ün boynuna sarılır. O sırada diğer çocuklar da: "Biz de.. Biz de.." diye bağırırlar. Böylece tüm çocuklarAta´yı doya doya öperler. Bu görüntü çoğu kişiyi ağlatır. Büyük Atatürk de ağlar. Evet, Türk çocuklarının bu engin sevgisi için ağlar. Hem de sevinç gözyaşlarını dökerek. O gün çevresindekilere övünçle: İşte benim kuşaklarım" der. 

Atatürk çocuk davasının önemini her ortamda vurgulayarak çocuklara yönelik hizmetlerde rehberlik yapmayı sürdürmüştür. 17 Ekim 1922 yılında Bursa'da kendini karşılayan çocuklara aşağıdaki şekildeseslenerek nasıl bir gençlik istediğini belirtmiştir: 

'Küçük hanımlar, küçük beyler 

Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. 

Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. 

Kendinizin Ne Kadar Önemli, Değerli Olduğunuzu Düşünerek Ona Göre Çalışınız. Sizlerden Çok Şey Bekliyoruz.' 

Bu anlamlı ve güzel çalışmalarından dolayı 2-C sınıf öğretmeni Özlem ÇELİKTEN ve öğrencilerini tebrik ediyoruz.

21 Mart Nevruz Bayramı sebebiyle okulumuzda kutlama etkinliği düzenledik.Nevruz, Türk toplulukları arasında kutlanan geleneksel bir bahar bayramıdır. Atatürk İlkokulu olarak millî kültürümüz içerisinde birlik ve beraberlik sembolü olan önemli kültür mirasımızı sınıf içinde çeşitli etkinliklerle yaşattık. Okul müdürümüz, öğretmenler ve öğrenciler olarak baharın gelişini çoşku ile kutladık. Etkinlikte emeği geçen okul müdürümüz Hamit ULUTAŞ'a, velimiz ve aynı zamanda Şehit Bora Tayfur Ortaokulu Müdürü olan Alican GÜNER müdürümüze teşekkür ederiz.

Nevruz, baharın müjdecisidir.

Nevruz, bolluk ve bereketin habercisi, birlik, beraberlik ve kardeşliğin bayramıdır.

Nevruz Bayramı'nı kutluyor, ülkemize ve tüm insanlığa adalet, huzur, barış ve mutluluk getirmesini diliyoruz...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü  her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Sıınıf öğretmenlerimiz bu özel güne dair farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlik gerçekleştirdiler. Tüm kadınlarımızın dünya kadınlar gününü kutluyoruz.

Regaib Kandiliniz kutlu olsun...

Atatürk İlkokulu öğrencilerimizden ÇEDES kapsamında TUZLUCA ŞEHİT AİLELERİ VE MALUL GAZİLER DERNEĞİNE ziyaret gerçekleştirildi.

Yerli Malı Haftası (resmî adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası), 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır. Haftanın amacı, yerli tüketimin bilinçli olarak artmasıdır. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve ''yerli malı kullanmanın önemi'' vurgulanır. İnsanların parasını, malını, eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve dikkatli kullanmasına tutumlu olmak denir. İhtiyaçlara harcandıktan sonra artakalan para ile yatırım yapmanın önemi üzerinde durulur. Tüketilecek ürünlerin ülkede üretilen ürünlerden seçilmesinin gerekliliği anlatılır. Bu şekilde ülkenin zenginliklerinin artması amaçlanmaktadır. Ayrıca bilinçli tüketicilik konuları üzerinde durulur.

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ

Birleşmiş Milletler tarafından engellilerin toplumsal yaşama tam olarak ve diğer bireylerle eşit katılım sağlamalarına ilişkin çalışmalar yürütülmüştür. Bu kapsamda engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek için 3 Aralık, 'Uluslararası Engelliler Günü' olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde de çeşitli etkinlikler düzenlenerek eğitim, sağlık, çalışma hayatı gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlanması ve farklılıklara saygı gösterilmesi, mekânsal erişim yanında teknoloji ve bilgiye erişimin bu bireyler için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilerek toplumsal farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır.

Unutmayalım ki engellilik birey ve ailesi için zorlu yaşam koşullarını beraberinde getirmekte ve onların yaşadığı sorunlarla baş etmeleri sürecinde bizlere görevler düşmektedir. Bu nedenle her alanda onların yaşamlarını kolaylaştırmak, yılın her günü onları anlamak için her gün birlikte çalışalım.

Hoşgörü, sevgi ve saygıyla daha güçlü bir ülkede hep birlikte yaşamı kucaklayalım.

Okulumuzda Kızılay Haftası Çeşitli Etkinliklerle Kutlandı